Ne
kadar çok hak ettiğimiz şey var bu hayatta. En güzel arabayı, en iyi işi, en
mükemmel sevgiliyi…..
Bazen canımı sıkıyor, bu elimdekiler, ben daha iyilerine
layığım.
Yukarıdaki cümleler
hepimize yakın, çok uzakta değiller. Hoşnutsuz olduğumuz her an bize
fısıldanan cümleler bunlar.
Peki, hak ettiğimizi düşündük mü ?
Bu hayatta sadece hak
ettiklerimiz bize verilir. Daha fazlasını istiyorsak ve olmuyorsa biraz
sorgulamak lazım. Evrendeki sistem isyan ettikçe, hak ettiklerimizi de bizde
uzaklaştırıyor.
Otobanın yanında
durup, yoldan geçen son model arabaları istemeyle elde edemeyiz. Başkalarının
mutluluklarını seyredip, imrenekde elde edemeyeceğiz. Kaç kere sorduk
kendimize onlar nasıl sahip olmuştur diye? Bazılarınızın verdiği cevapları
duyar gibiyim;- babadan kalmış, torpili vardır, Allah yürü ya kulum demiş….
Yaratıcı hepimize yürü
ya kulum der. O, bizden daha çok istiyordur doğru yolda hızlı yürümemizi.
Şöyle bir geçmişi sorguladığımızda kaç kere durduk hiç saydınız mı?
Dinlenmek için
durmalardan bahsetmiyorum. Bıkıp,yorulup, inanmayıpta durduğumuz uzun
sürelerden bahsediyorum. Sen durmaya başladığında sistemde başkaları yürümeye
devam eder.
İnsanoğlu herkesi
kendinle eşit tutmaya çalıştıkça sistemi tıkamaya başlar. Hiç kimse bu
evrende eşit olamaz. Kendini diğerlerinden farklı, başkalarını da kendinden
farklı görmeye başladığında hızla yol almaya başlıyorsun.
Şöyle düşünelim; bir
otomobil markası 2010’da yeni bir model araba üretecek. Üretecekleri arabanın
sayısı 100.000 olsun. Bu demektir ki 100.000 farklı yaşama sahip insan,
hayatlarında bir yarış başlatıp bu arabalara sahip olacaklar. Yalnız, bu
yarışı başkaları ile yapanlar kaybedecek, yarışı kendisiyle yapanlar
kazanacaklar. İçimizden birileri; kazancından biriktirmeye başlayacak,
bazıları kredi alıp uzun süre borçlanacak, içimizden birilerine ikramiye
çıkacak, birileri masraflarını kısacak….Ödeyecekleri bedellerle bu arabalara
sahip olacaklar.
Yani herkes bu yolda
yürümeye başlayacak. Bir süre sonra bazıları yoldan çekilecek. Yoldan
çekilenler, sonradan yola koyulanlara fırsat vermiş olacak. Ama en sonunda
hak edenler arabasına kavuşacak.
Gazetelerde okuduğunuz
kötü haberleri okurken hiç aklınıza hak etmiştir demek gelmiyor mu? Bence
gelmeli, gelmeli ki farkındalığımız artsın. Ya da kendimize bir bakıp, sahip
olduğumuz güzel şeyler için de bence hak ettim demeliyiz. Eğer istediğiniz
işte çalışmıyorsanız o an için hak etmemişsinizdir. Ona ulaşabilmek için
nelerden vazgeçmeli, neleri hayatınıza katmalısınız bir düşünün.
Bahçenize bir tohum
ekersiniz, o tohum toprak altında sabırla bekler bu sabrı sonucu güneşi hak
eder. Güneş üzerine doğar, enerjiyi en doğru bir şekilde kullandığı için suyu
hak eder. Suyla beslendikçe, filizlenmeye başlar. Yeşillendikçe , etrafta onu
hak eden kuzuya yemek olur. Kuzu kendini besledikçe büyür gelişir. En sonunda
siz hak ettiğiniz için sofranıza o kuzu yemek olur. Çünkü çalışmışsınız ve bu
yemeği istemişsiniz, elde etmişsinizdir.
Fakat hak ettiğiniz
nerdedir bilemezsiniz. Elimizde olan sadece istediklerimizi hak etmek için
sonuna kadar çalışmak. Gerçekten bize ait olacaksa, ayağımıza gelecektir.
Şimdi sadece
düşünelim, ben neleri istiyorum ve bu istediklerim içinde hangilerini hak
ediyorum. Bana uzak olanları hangileri, peki onu hak etmem için neler
yapmalıyım?
Ya yapacağım ve elde edeceğim ya da hiç bir şey yapmayıp, hak
ettiğimi düşüneceğim.
|
Eğer Olmuyorsa Haketmemişsin!!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder